31 Ocak 2008 Perşembe

Varoluşçu Analiz ve Logoterapi Nedir?

Varoluşçu Analiz ve Logoterapi'nin (VALT), ortaya çıkışı 1930’lara kadar uzanır. Bu ekol, Freud’un Psikanaliz ve Alfred Adler’in Bireysel Psikolojisi kökenli bir psikiyatr ve nörolog olan Viktor Frankl (1905-1997) tarafından geliştirilmiştir. “Varoluşçu Analiz ve Logoterapi” ekolü “3. Viyana Psikoterapi Okulu” olarak da anılır. Uluslararası kabul görmüş bu ekol, deneye dayalı anlam odaklı bir psikoterapi yaklaşımı olarak anılır.

Frankl’ın yaklaşımı 3 felsefi ve psikolojik kavram üzerine oturur:
o İstencin özgürlüğü
o Anlam İstenci
o Yaşamın anlamlılığı

İSTENCİN ÖZGÜRLÜĞÜ (FREEDOM OF WİLL)
VALT’a göre insan tamamen koşullar tarafından şekillenen bir varlık değildir. İnsan dışsal (biyolojik ve sosyal) ve içsel (psikolojik) koşullara karşı karar alabilme ve duruş sergileyebilme yeteneğine sahiptir.

Burada bahsedilen özgürlük, kişinin kendi hayatını, olabilecekler sınırı içinde şekillendirebilmesidir. Bu özgürlük, insanın bedensel ve psikolojik boyutunun da üzerinde bulunan, insan olamaya dair tinsel (Noetic, geist), insani boyutu sayesinde oluşur. Tinsel bir kişilik olarak insan, sadece tepki veren, şartlanan bir organizma değil, bunun ötesinde kendi varlığını şekillendirebilen otonom bir varlıktır.

Bu özgürlük psikoterapi süreci için büyük önem taşır. Bu yetenek psikoterapi alan kişiye somatik ve psikolojik patolojisine rağmen bağımsız aksiyon alabileceği bir alan sağlar. Sadece bu kaynak sayesinde, Çelişik Niyet (Paradoxical Intention) ve Düşünce Odağını Değiştirme (Dereflection) yöntemleri ile hastanın belirtileri ile baş edebilmesi, kontrolü tekrar ele geçirmesi ve kaderini kendi eline almasına yardımcı olur.

¦ ANLAM İSTEMİ (WİLL TO MEANİNG)
İnsanlar sadece özgür değildir, bu özgürlük bir şeyler yapmak, daha doğrusu bir amacı gerçekleştirmek adına vardır.

Anlam arayışı insanın en temel güdülenme (motivasyon) kaynağıdır. Bir insan kendi “Anlam İstemini” gerçekleştiremezse derin bir boşluk, anlamsızlık hissine kapılır. İnsanın var olabilmesi için ihtiyaç duyduğu, anlamlandırdığı hedefleri gerçekleştirmesi bir şekilde engellendiğinde şiddet eğilimi, bağımlılık, depresyon, intihara eğilim ortaya çıkabilir veya psikosomatik hastalıklar ya da nevrotik bozukluklar meydana gelebilir.

Varoluşçu Analiz ve Logoterapi (VALT), psikoterapi alan kişinin anlamlandırdığı hedeflerin peşinden gitmesini engelleyen faktörleri algılamasını ve ortadan kaldırmasını amaçlar. Bu süreçte kişinin potansiyel anlamları algılayabilme kabiliyetini kazanması amaçlanır; ancak, hiçbir şekilde özel anlamlar dayatılmaz. Tam tersine kişinin bulduğu anlamların kendisi tarafından hayata geçirmesinde yönlendirici ve yardım edici bir yol izlenir.

¦ YAŞAMIN ANLAMI (MEANİNG İN LİFE)
VALT, anlamın objektif bir gerçeklik olduğu düşüncesine dayanır, yoksa gözlemleyenin algısında oluşmuş imgelere değil. Bu yaklaşım, amacı psikoterapi sürecindeki kişiyi rahatsız eden durum ve deneyimlerden uzaklaştırmak olan “Occupational and Recreational” tedavilerden farklılık gösterir.

VALT’e göre hayat, özgür ama sorumlu olan insandan, yaşamın her anı ve durumu ile ilgili anlamları algılayıp, yapabileceklerinin en iyisini geçirmesini talep eder. Bu kapsamda, anlam potansiyelleri, doğası gereği objektif olmalarına karşın her durum ve her kişiye göre farklılık gösterip sürekli olarak değişkenlik gösterir. VALT yaklaşımı kesinlikle genel bir anlam dayatmasında bulunmaz. Ancak, bu süreçteki kişinin, her gün yaşamlarını anlamlı biçimde şekillendirmeleri için açıklık ve esneklik kazanmalarına yardımcı olmayı amaçlar.

¦ YAŞAMIN ANLAMI (MEANİNG İN LİFE)
VALT, anlamın objektif bir gerçeklik olduğu düşüncesine dayanır. Gözlemleyenin algısında oluşmuş imgelere değil. Bu yaklaşım, psikoterapi sürecindeki kişiyi rahatsız eden durum ve deneyimlerden uzaklaştırmak olan “Occupational and Recreational” tedavilerden farklılık gösterir.

VALT’e göre hayat, özgür ama sorumlu olan insandan, yaşamın her anı ve durumu ile ilgili anlamları algılayıp, yapabileceklerinin en iyisini geçirmesini talep eder. Bu kapsamda, anlam potansiyelleri, doğası gereği objektif olmalarına karşın her durum ve her kişiye göre farklılık gösterip sürekli olarak değişkenlik gösterirler. VALT yaklaşımı kesinlikle genel bir anlam dayatmasında bulunmaz. Ancak, bu süreçteki kişinin, her gün yaşamlarını anlamlı bir biçimde şekillendirmeleri için açıklık ve esneklik kazanmalarına yardımcı olmayı amaçlar.

¦ LOGOTERAPİ/VAROLUŞÇU ANALİZ SÖZLÜĞÜ

Logoterapi
Eski yunanca bir kelime olan “logos” demektir. Geçerli diğer bir çeviriler, “söz” veya “rasyonel emir” olmakla beraber bu ifadeler VALT varsayımlarını açıklamada çok da yardımcı değildir.

Özellikle, logoterapist hastayı mantıklı çıkarımlarla ikna etmeye çalışmaz, tam tersine kişilerin kendi kişisel anlamlarını bulmalarına yardımcı olurlar.

Logoterapi Viktor Frankl tarafından, Max Scheler’in antropoloji kuramı çerçevesinde geliştirilmiş uygulamalı bir terapi yöntemidir.


Varoluşçu Analiz (Existential analysis)
VA logoterapi’nin felsefesi ve bilimsel bazını aynı zamanda doğru bir tedavinin esaslarını ortaya koyar.

Temel olarak, Varoluşçu analiz, varoluşa ilişkin analiz anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle, “insan hayatı”, “sorumluluk” ve “kendini gerçekleştirme” yi göz önünde tutan “varoluşun açıklamasını” yapmaya çalışır.

“Genel Varoluşçu Analiz” insanı güdüleyen (motivasyonu) temel şeyin peşinden koşulacak bir anlam olduğunu ortaya koyar. Bu anlamın nasıl bulunabileceğine ilişkin görüşler sunar. Bu bağlamda başarılı bir anlam arayışının tedavi edici etkisini anlatır.

“Spesifik Varoluşçu Analiz” ise özel olarak, bir kişi veya bir gruba ait psikolojik bozuklukların olası varoluşsal kökenlerini araştırır. Bu çerçevede varoluşun özünü kullanarak sağaltımı hedefleyen logo-terapinin temellerini ortaya koyar. Kişinin Bağımsız ve bağlantısız olarak kendi anlamlarını bulması ve gerçekleştirmesi ile ilgili olarak varoluşsal durumları inceleyip nasıl yardımcı olunması gerektiğini araştırır.

Hiç yorum yok: